Manisa Avukat, Manisa Avukatları, Manisa Avukat Ücretleri, Manisa Boşanma Avukatı, Manisa Boşanma Avukatları, Manisa Boşanma Avukatı Ücretleri, Manisa Miras Avukatı, Manisa Miras Avukatları, Manisa Miras Avukatı Ücretleri, Manisa Gayrimenkul Avukatı, Manisa Gayrimenkul Avukatları, Manisa Gayrimenkul Avukatı Ücretleri, Manisa Deport Avukatı, Manisa Yabancılar Avukatı, Manisa Deport Avukatları, Manisa Nafaka Avukatı, Manisa Anlaşmalı Boşanma Avukatı, Manisa Çekişmeli Boşanma Avukatı, Manisa Avukatlık Büroları, Manisa Hukuk Bürosu, Manisa Hukuk Büroları

Manisa Ceza Avukatı ve Manisa Ağır Ceza Avukatı için Şahin Hukuk Bürosu olarak hizmet veriyoruz. Manisa Avukat Randevusu için iletişim sayfamızdan bize ulaşabilirsiniz.

Manisa Ceza Avukatı – Manisa Ağır Ceza Avukatı

Ceza hukuku, suç ve ceza kavramlarını inceleyen kamu hukuku bölümüdür. Genel ve özel ceza hukuku olarak ikiye ayrılır (ceza genel ve ceza özel olarak da ifade edilmektedir).

Genel ceza hukukunun konusu suç kavramının maddi ve manevi unsurlarıyla tanımı, ceza hukukuna hakim olan genel ilkeler, ceza kavramının tanımı, suçu ortadan kaldıran nedenler, cezayı azaltan ve ortadan kaldıran nedenler gibi bütün suçlar için geçerli olan ilke ve teorilerdir.

Özel ceza hukukunun konusu ise ülkenin kanunlarına göre suç sayılan eylemlerin neler olduğu, bunların kapsam ve sınırları, birbirlerinden ayrılan yönleri ile bu suçlara öngörülen cezalardır.

Ceza hukuku geniş anlamda ceza yargılaması usulünü de içerirken dar anlamda ceza yargılaması ceza hukukunun dışında kalır.

​Manisa Ağır Ceza Avukatı; Sanığı veya Müştekiye savunan, haklıyı ve haksızı adalet süzgecinden geçiren hukukçu olup ceza avukatları aynı zamanda Savunmanın da en güçlü kalesidir.

Günümüzde ticari ve sosyal ilişkilerin karmaşık hale gelmesi ile birlikte suçlarda ciddi artışlar meydana gelmiş ve hapishaneler mahkumlarla dolmuştur.

Özellikle ticari ilişkilerin artması ile birlikte evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarında kayda değer artışlar meydana gelmiştir. Manisa avukatları olarak bu durumu sıkça yaşamaktayız.

Siyasi iktidarların ”ekonomik suçlara hapis cezası verilmemelidir” şeklindeki yaklaşımının istisnasını oluşturan ve ağır ceza avukatları için önem arz eden dolandırıcılık ve özel evrakta sahtecilik suçlarını ayrı bir makale ile ele alacağız.

AĞIR CEZA AVUKATLARININ BAKIŞ AÇISIYLA KOVUŞTURMA (ASLİYE CEZA MAHKEMESİ VE AĞIR CEZA MAHKEMESİ SAFHASI) AŞAMALARI:

Manisa Ağır Ceza avukatına göre Kovuşturma; yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi ifade etmektedir.

Soruşturma evresinde suç uzlaşma kapsamında kalan bir suçsa uzlaşma/uzlaştırma aşamaları geçilmiş ve taraflar uzlaşamamış ise İddianamenin kabulüyle, kamu davası açılmış olur ve kovuşturma evresi başlar.

Mahkeme, iddianamenin kabulünden sonra duruşma gününü belirler ve duruşmada hazır bulunması gereken kişileri çağırır. İddianame, çağrı kağıdı ile birlikte sanığa veya müdafisi ceza avukatına tebliğ olunur.

Tutuklu olmayan sanığa tebliğ olunacak çağrı kağıdına mazereti olmaksızın ağır ceza davalarına gelmediğinde zorla getirileceği yazılır. Manisa avukatları sanık veya müşteki müdafisi olarak bu konuda çok büyük zorluklar yaşamaktadır. Çünkü bazen biz müdafiler bile temsil ettiğimiz şahıslara ulaşamamaktayız.

Tutuklu sanığın çağrılması duruşma gününün tebliği suretiyle yapılır. Sanıktan duruşmada kendisini savunmak için bir istemde bulunup bulunmayacağı ve bulunacaksa neden ibaret olduğunu bildirmesi istenir; Manisa ceza avukatı olan müdafi de sanıkla birlikte davet olunur.

Bu işlem, tutuklunun bulunduğu ceza infaz kurumunda cezaevi katibi veya bu işle görevlendirilen personel yanına getirilerek tutanak tutulmak suretiyle yapılır. Çağrı kağıdının tebliğiyle duruşma günü arasında en az bir hafta süre bulunması gerekir.

Sanık, tanık veya bilirkişinin davetini veya savunma delillerinin toplanmasını istediğinde, bunların ilişkin olduğu olayları göstermek suretiyle bu husustaki dilekçesini duruşma gününden en az beş gün önce mahkeme başkanına veya hakime verir. Bu dilekçe üzerine verilecek karar, kendisine derhal bildirilir.

Sanığın kabul edilen istemleri, Cumhuriyet savcısına da bildirilir. Mahkeme başkanı veya hakim, sanığın veya katılanın veya Manisa Ağır Ceza Avukatı olan müdafinin gösterdiği tanık veya uzman kişinin çağrılması hakkındaki dilekçeyi reddettiğinde, sanık veya katılan Manisa avukatları vasıtasıyla o kişileri mahkemeye getirebilir. Bu kişiler duruşmada dinlenir.

Ancak, Manisa ağır ceza avukat ve davalarını uzatmak amacıyla yapılan talepler reddedilir. Sanık, doğrudan doğruya davet ettireceği veya duruşma sırasında getireceği bilirkişi ve tanıkların ad ve adreslerini Cumhuriyet savcısına makul süre içinde bildirir.

Cumhuriyet savcısı da, iddianamede gösterilen veya sanığın istemi üzerine davet edilen tanık ve bilirkişiler dışında gerek mahkeme başkanı veya hakim kararıyla, gerek kendiliğinden başka kimseleri davet ettirecek ise bunların ad ve adreslerini sanığa veya ceza avukatlarına yine makul süre içinde bildirir.

Hastalık veya malullük veya giderilmesi olanağı bulunmayan başka bir nedenle bir tanık veya bilirkişinin uzun ve önceden bilinmeyen bir zaman için ağır ceza davası duruşmasında hazır bulunmasının olanaklı bulunmayacağı anlaşılırsa, mahkeme onun bir naiple veya istinabe yoluyla dinlenmesine karar verebilir.

Bu husus, konutlarının yetkili ağır ceza mahkemesinin yargı çevresi dışında bulunmasından dolayı getirilmesi zor olan tanık ve bilirkişinin dinlenmesinde de uygulanır.

Manisa Ağır Ceza Avukatı ve Müvekkilinin davayı görmekte olan mahkeme, zorunluluk olmadıkça, büyükşehir belediye sınırları içerisinde bulunan şikâyetçi, katılan, sanık, müdafi veya vekil tanık ve bilirkişilerin istinabe yoluyla dinlenmesine karar veremez. İstinabe olunan mahkeme, büyükşehir belediye sınırları içerisinde ise, ilgililer kendi yargı çevresinde bulunmasa da büyükşehir belediye sınırları içerisinde yerine getirilmesi gereken istinabe evrakını geri çevirmeksizin gereğini yapar.

Tanık veya bilirkişinin aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle dinlenebilmeleri olanağının varlığı halinde bu yöntem uygulanarak ifade alınır. Tanık veya bilirkişilerin dinlenmesi için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısına, suçtan zarar görene, vekili olan Manisa avukatları ve ağır ceza avukatına, sanığa ve müdafisine bildirilir.

Düzenlenen tutanağın örneği hazır bulunan Manisa Cumhuriyet savcısına ve müdafiye verilir. Yeniden keşif ve muayeneye ihtiyaç duyulursa, yukarıda bahsedilen durum uygulanır. Tutuklu olan sanık, ancak tutuklu bulunduğu yer ceza mahkemesinde yapılacak bu tür işlerde hazır bulundurulmasını isteyebilir. Ancak, hakim veya mahkeme tarafından zorunlu sayılan hallerde tutuklu bulunan şüpheli veya sanığın da bu tür işlerde hazır bulunmasına karar verilebilir.

Duruşma herkese açıktır. Genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar verilebilir. Duruşmanın kapalı yapılması konusundaki gerekçeli karar ile hüküm açık duruşmada açıklanır.

Manisa Ağır Ceza Davasının görüleceği Manisa Adliye binası içerisinde ve duruşma başladıktan sonra duruşma salonunda her türlü sesli veya görüntülü kayıt veya nakil olanağı sağlayan aletler kullanılamaz.

Bu husus, adliye binası içerisinde ve dışındaki diğer adli işlemlerin icrasında da söz konusudur. Açıklığın kaldırılması istemine ilişkin olarak yapılacak duruşma, istem üzerine veya mahkemece uygun görülürse kapalı yapılır.

Sanık, on sekiz yaşını doldurmamış ise duruşma kapalı yapılır; hüküm de kapalı duruşmada açıklanır. Açıklığın kaldırılması kararı, nedenleriyle birlikte tutanağa geçirilir. Kapalı duruşmada mahkeme, bazı kişilerin hazır bulunmasına izin verebilir. Bu halde adı geçenler, duruşmanın kapalı olmasını gerektiren hususları açıklamamaları bakımından uyarılırlar ve bu husus tutanağa yazılır.

Kapalı duruşmanın içeriği hiçbir iletişim aracıyla yayımlanamaz. Açık duruşmanın içeriği, milli güvenliğe veya genel ahlaka veya kişilerin saygınlık, onur ve haklarına dokunacak veya suç işlemeye kışkırtacak nitelikte ise; ağır ceza mahkemesi, bunları önlemek amacı ile ve gerektiği ölçüde duruşmanın içeriğinin kısmen veya tamamen yayımlanmasını yasaklar ve kararını açık duruşmada açıklar.

Manisa Ağır Ceza Dava duruşmasında, hükme katılacak hakimler ve Cumhuriyet savcısı ile zabıt katibinin ve Kanunun zorunlu müdafiliği kabul ettiği hallerde Manisa Ağır Ceza Avukatı olan müdafinin hazır bulunması şarttır. Manisa avukatı olan Müdafinin mazeretsiz olarak duruşmaya gelmemesi veya duruşmayı terk etmesi halinde duruşmaya devam edilebilir.

Bir oturumda bitmeyecek davada, herhangi bir nedenle bulunamayacak üyenin yerine geçmek ve oya katılmak üzere yedek üye bulundurulabilir. Birden çok Cumhuriyet savcısı ve birden çok Manisa ağır ceza avukatları aynı zamanda duruşmaya katılabilecekleri gibi aralarında iş bölümü de yapabilirler. Duruşmaya, ara verilmeksizin devam edilerek hüküm verilir.

Ancak, zorunlu hallerde davanın makul sürede sonuçlandırılmasını olanaklı kılacak surette duruşmaya ara verilebilir. Çağrı kağıdının tebliğiyle duruşma günü arasında en az bir hafta süre bulunması gerekir. Bu süreye uyulmamış ise duruşmaya ara verilmesini istemeye hakkı olduğu sanığa hatırlatılır.

Sanığın ve Manisa Ağır ceza Mahkemesi Avukatından olan müdafinin hazır bulunup bulunmadığı, çağrılmış tanık ve bilirkişilerin gelip gelmedikleri saptanarak duruşmaya başlanır. Sanık, duruşmaya bağsız/kelepçesiz olarak alınır. Mahkeme başkanı veya hakim, duruşmanın başladığını, iddianamenin kabulü kararını okuyarak açıklar.

Tanıklar duruşma salonundan dışarı çıkarılırlar. Duruşmada, sırasıyla;

a) Sanığın açık kimliği saptanır, kişisel ve ekonomik durumu hakkında kendisinden bilgi alınır, b)-İddianame veya iddianame yerine geçen belgede yer alan suçlamanın dayanağını oluşturan eylemler ve deliller ile suçlamanın hukuki nitelendirmesi anlatılır, c)-Sanığa, yüklenen suç hakkında açıklamada bulunmamasının kanuni hakkı olduğu bildirilir, d)-Sanık açıklamada bulunmaya hazır olduğunu bildirdiğinde, usulüne göre sorgusu yapılır.

Mahkeme başkanı veya hakim, duruşmayı yönetir ve sanığı sorguya çeker; sanık hakkında arama ve el koyma kararı varsa toplanan eşyalar ve diğer delillerin ikame edilmesini sağlar.

Duruşmada ilgili olanlardan biri duruşmanın yönetimine ilişkin olarak mahkeme başkanı tarafından emrolunan bir tedbirin hukuken kabul edilemeyeceğini öne sürerse ceza mahkemesi, bu hususta bir karar verir. Kanunun ayrık tuttuğu haller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz.

Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir. Bu husus varsa ağır ceza avukatları olan müdafiye bildirilir.

Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir. Mahkemeye gelen sanığın duruşmanın devamı süresince hazır bulunması sağlanır ve savuşmasının önüne geçmek için mahkeme gereken tedbirleri alır.

Sanık savuşur veya ara vermeyi izleyen oturuma gelmezse, önceden sorguya çekilmiş ve artık hazır bulunmasına mahkemece gerek görülmezse, ağır ceza davası yokluğunda bitirilebilir.

Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır. Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde ceza avukatı müdafi isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir.

Sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere, istinabe suretiyle sorguya çekilebilir. Sorgu için belirlenen gün, Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafine bildirilir. Cumhuriyet savcısı ile müdafinin sorgu sırasında hazır bulunması zorunlu değildir.

Sorgusundan önce sanığa, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulur. Sorgu tutanağı duruşmada okunur. Hakim veya mahkemenin zorunlu gördüğü durumlarda, aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle yurt içinde bulunan sanığın sorgusu yapılabilir veya duruşmalara katılmasına karar verilebilir.

Hastalık veya disiplin önlemi ya da zorunlu diğer nedenlerle yargılamanın yapıldığı yargı çevresi dışındaki bir hastane veya tutukevine nakledilmiş olan sanığın, sorgusu yapılmış olmak koşuluyla, hazır bulundurulmasına gerek görülmeyen oturumlar için getirilmemesine mahkemece karar verilebilir. Yurt dışında bulunan sanığın, belirlenen duruşma tarihinde hazır bulunmasının zorluğu halinde, bu tarihten önce duruşma açılarak veya istinabe suretiyle sorgusu yapılabilir.

Sanık hazır bulunmasa da Manisa Ağır Ceza Avukatı olan müdafii bütün oturumlarda hazır bulunmak yetkisine sahiptir. Duruşma, sanık hazır bulunmaksızın yapılırsa, mahkemenin karar ve işlemlerinin kendisine tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde, sürenin geçmesinden doğan sonuçları gidermek için sanık, kanunî nedenlere dayanarak, mahkemenin o karar ve işlemleri hakkında eski hâle getirme isteminde bulunabilir.

Ancak, sanık kendi istemi üzerine duruşmadan bağışık tutulmuş veya ağır ceza Mahkemesi avukatları olan müdafi aracılığıyla temsil edilmek yetkisini kullanmış olursa artık eski hâle getirme isteminde bulunamaz. Mahkeme, sanığın hazır bulunmasına ve zorla getirme kararı veya yakalama ve gözaltına alma şeklinde getirilmesine her zaman karar verebilir.

Sanığın yüzüne karşı suç ortaklarından birinin veya bir tanığın gerçeği söylemeyeceğinden endişe edilirse, ağır ceza mahkemesi, sorgu ve dinleme sırasında o sanığın mahkeme salonundan çıkarılmasına karar verebilir. Sanık tekrar getirildiğinde, tutanaklar okunur ve gerektiğinde içeriği anlatılır.

Cumhuriyet savcısı, Manisa Ağır Ceza Avukatı müdafi veya vekil sıfatıyla duruşmaya katılan avukat; sanığa, katılana, tanıklara, bilirkişilere ve duruşmaya çağrılmış diğer kişilere, duruşma disiplinine uygun olarak doğrudan soru yöneltebilirler. Sanık ve katılan da mahkeme başkanı veya hâkim aracılığı ile soru yöneltebilir. Yöneltilen soruya itiraz edildiğinde sorunun yöneltilmesinin gerekip gerekmediğine, mahkeme başkanı karar verir.

Gerektiğinde ilgililer yeniden soru sorabilir. Heyet halinde görev yapan mahkemelerde, heyeti oluşturan hâkimler, yukarıda belirtilen kişilere soru sorabilir.

Manisa avukatlarının da sıkça yaşadığı üzere Sanık veya mağdur, meramını anlatabilecek ölçüde Türkçe bilmiyorsa; mahkeme tarafından atanan tercüman aracılığıyla duruşmadaki iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar tercüme edilir. Engelli olan sanığa veya mağdura, duruşmadaki iddia ve savunmaya ilişkin esaslı noktalar, anlayabilecekleri biçimde anlatılır.

Yukarıda anlatılanlar, soruşturma evresinde dinlenen şüpheli, mağdur veya tanıklar hakkında da uygulanır. Bu evrede tercüman, hakim veya Cumhuriyet savcısı tarafından atanır.

Ayrıca sanık; a)İddianamenin anlatılması, b)Esas hakkındaki mütalaanın verilmesi üzerine sözlü savunmasını, kendisini daha iyi ifade edebileceğini beyan ettiği başka bir dilde yapabilir. Bu durumda tercüme hizmetleri, listeden, sanığın seçeceği tercüman tarafından yerine getirilir.

Bu tercümanın giderleri Devlet Hazinesince karşılanmaz. Bu imkân, yargılamanın sürüncemede bırakılması amacına yönelik olarak kötüye kullanılamaz. Tercümanlar, il adlî yargı adalet komisyonlarınca her yıl düzenlenen listede yer alan kişiler arasından seçilirler. Cumhuriyet savcıları ve hâkimler yalnız bulundukları il bakımından oluşturulmuş listelerden değil, diğer illerde oluşturulmuş listelerden de tercüman seçebilirler. Bu listelerin düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenmiştir.

Duruşmanın düzeni, mahkeme başkanı veya hâkim tarafından sağlanır. Mahkeme başkanı veya hâkim, duruşmanın düzenini bozan kişinin, savunma hakkının kullanılmasını engellememek koşuluyla salondan çıkarılmasını emreder. Kişi dışarı çıkarılması sırasında direnç gösterir veya karışıklıklara neden olursa yakalanır ve hâkim veya mahkeme tarafından, avukatlar hariç, verilecek bir kararla derhâl dört güne kadar disiplin hapsine konulabilir. Ancak çocuklar hakkında disiplin hapsi uygulanmaz.

Davranışları nedeniyle, hazır bulunmasının duruşmanın düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacağı anlaşıldığında sanık, duruşma salonundan çıkarılır. Mahkeme, sanığın duruşmada hazır bulunmasını dosyanın durumuna göre savunması bakımından zorunlu görmezse, oturumu yokluğunda sürdürür ve bitirir. Ancak, sanığın ceza avukatı olan müdafisi yoksa, mahkeme barodan bir müdafi olan Manisa Ağır Ceza Avukatı görevlendirilmesini ister.

Oturuma yeniden alınmasına karar verilen sanığa, yokluğunda yapılan işlemler açıklanır. Bir kimse, duruşma sırasında bir suç işlerse, mahkeme olayı tespit eder ve bu hususta düzenleyeceği tutanağı yetkili makama gönderir; gerek görürse failin tutuklanmasına da karar verebilir.

Sanığın sorguya çekilmesinden sonra delillerin ortaya konulmasına başlanır. Ancak, sanığın tebligata rağmen mazeretsiz olarak gelmemesi sebebiyle sorgusunun yapılamamış olması, delillerin ortaya konulmasına engel olmaz. Ortaya konulan deliller, sonradan gelen sanığa bildirilir.

Ortaya konulması istenilen bir delil şu hâllerde reddolunur: a) Delil, kanuna aykırı olarak elde edilmişse, b) Delil ile ispat edilmek istenilen olayın karara etkisi yoksa, c) İstem, sadece davayı uzatmak maksadıyla yapılmışsa. Cumhuriyet savcısı ile sanık veya ceza avukatları olan müdafisi birlikte rıza gösterirlerse, tanığın dinlenmesinden veya başka herhangi bir delilin ortaya konulmasından vazgeçilebilir.

Delilin ortaya konulması istemi, bunun veya ispat edilmek istenen olayın geç bildirilmiş olması nedeniyle reddedilemez. Tanıklar, dinlendikten sonra ancak mahkeme başkanı veya hâkimin izniyle duruşma salonundan ayrılabilir.

Naip veya istinabe yoluyla sorgusu yapılan sanığa ait sorgu tutanakları, naip veya istinabe yoluyla dinlenen tanığın ifade tutanakları ile muayene ve keşif tutanakları gibi delil olarak kullanılacak belgeler ve diğer yazılar, adlî sicil özetleri ve sanığın kişisel ve ekonomik durumuna ilişkin bilgilerin yer aldığı belgeler, duruşmada anlatılır. Sanığa veya mağdura ait kişisel verilerin yer aldığı belgelerin, açıkça istemeleri halinde, kapalı oturumda anlatılmasına mahkemece karar verilebilir.

Olayın delili, bir tanığın açıklamalarından ibaret ise, bu tanık duruşmada mutlaka dinlenir. Daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanağın veya yazılı bir açıklamanın okunması dinleme yerine geçemez. Tanıklıktan çekinebilecek olan kişi, duruşmada tanıklıktan çekindiğinde, önceki ifadesine ilişkin tutanak okunamaz.

Şu belgelerin ise duruşmada okunmasıyla yetinilir. a)Tanık veya sanığın suç ortağı ölmüş veya akıl hastalığına tutulmuş olur veya bulunduğu yer öğrenilemezse, b)Tanık veya sanığın suç ortağının duruşmada hazır bulunması, hastalık, malûllük veya giderilmesi olanağı bulunmayan başka bir nedenle belli olmayan bir süre için olanaklı değilse, c)İfadesinin önem derecesi itibarıyla tanığın duruşmada hazır bulunması gerekli sayılmıyorsa.

Bu kişilerin dinlenmesi yerine, daha önce yapılan dinleme sırasında düzenlenmiş tutanaklar ile kendilerinin yazmış olduğu belgeler okunabilir. Cumhuriyet savcısı, katılan veya vekili, sanık veya ceza avukatı olan müdafi yukarıda belirtilenlerin dışında kalan tutanakların okunmasına birlikte rıza gösterebilirler.

Tanık, bir hususu hatırlayamadığını söylerse önceki ifadesini içeren tutanağın ilgili kısmı okunarak hatırlamasına yardım edilir. Tanığın duruşmadaki ifadesiyle önceki ifadesi arasında çelişki bulunduğunda, evvelce alınmış ifadesi okunarak çelişkinin giderilmesine çalışılır.

Aralarında çelişki bulunması halinde; sanığın, hâkim veya mahkeme huzurunda yaptığı açıklamalar ile Cumhuriyet savcısı tarafından alınan veya müdafisinin hazır bulunduğu soruşturma aşamasındaki kolluk ifade ve sorgusuna ilişkin tutanaklar duruşmada okunabilir.

Bir açıklamayı ve görüşü içeren resmî belge ve diğer yazılar ve fennî muayene ve doktor raporlarının okunmasından sonra gerekli görülürse belge ve diğer yazılar veya raporda imzası bulunanlar, açıklamada bulunmak üzere duruşmaya çağrılabilirler.

Açıklama ve görüş veya rapor bir kurul tarafından verilmişse mahkeme, kurulun görüşünü açıklamak üzere görevi, üyelerden birine vermeyi kurula önerebilir.

Suç ortağının, tanığın veya bilirkişinin dinlenmesinden ve herhangi bir belgenin okunmasından sonra bunlara karşı bir diyecekleri olup olmadığı katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve Manisa Ceza Avukatı olan müdafine sorulur. Ortaya konulan delillerle ilgili özellikle varsa savcılık izni ile telefon dinlenilmesine ilişkin tape kayıtları vs gibi deliller okunur ve tartışmada söz, sırasıyla katılana veya vekiline, Cumhuriyet savcısına, sanığa ve müdafiine veya kanunî temsilcisine verilir.

Cumhuriyet savcısı, katılan veya ağır ceza mahkemesi avukatı olan vekili, sanığın, müdafiinin veya kanunî temsilcisinin açıklamalarına; sanık ve müdafii ya da kanunî temsilcisi de Cumhuriyet savcısının ve katılanın veya vekilinin açıklamalarına cevap verebilir.

Hükümden önce son söz, hazır bulunan sanığa verilir. Bu aşamada zorunlu müdafiin hazır bulunmaması hükmün açıklanmasına engel teşkil etmez. Hâkim, kararını ancak duruşmaya getirilmiş ve huzurunda tartışılmış delillere dayandırabilir. Bu deliller hâkimin vicdanî kanaatiyle serbestçe takdir edilir. Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir.

Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, tutuklama şeklinde mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.

Beraat kararı; a)Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması, b)Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması, c)Yüklenen suç açısından failin kast veya taksirinin bulunmaması, d)Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen, olayda bir hukuka uygunluk nedeninin bulunması, e) Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması, hallerinde verilir.

Sanık tutuklu ise derhal salınır ve de bu durumda sanığın haksız tutuklama nedeniyle tazminat davası açma hakkı doğar.

Sanık hakkında; a)Yüklenen suçla bağlantılı olarak yaş küçüklüğü, akıl hastalığı veya sağır ve dilsizlik hali ya da geçici nedenlerin bulunması, b)Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi, c)Meşru savunmada sınırın heyecan, korku ve telaş nedeniyle aşılması, d)Kusurluluğu ortadan kaldıran hataya düşülmesi, hallerinde, kusurunun bulunmaması dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.

İşlenen fiilin suç olma özelliğini devam ettirmesine rağmen; a)Etkin pişmanlık, b)Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı, c)Karşılıklı hakaret, d)İşlenen fiilin haksızlık içeriğinin azlığı, dolayısıyla, faile ceza verilmemesi hallerinde, ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilir.

Yüklenen suçu işlediğinin sabit olması halinde, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilir. Yüklenen suçu işlediğinin sabit olması halinde, belli bir cezaya mahkumiyet yerine veya mahkumiyetin yanı sıra güvenlik tedbirine hükmolunur.Bu durumda sanık 7 gün içerisinde üst mahkemeye gitme hakkına sahiptir.

Başka bir deyişle sanık olağan kanun yollarından olan temyiz ve istinaf yoluna başvurmalıdır. Aksi takdirde karar kesinleşir.

Olağan kanun yollarına başvurup talebi reddedilen sanık şartları varsa ceza avukatı vasıtasıyla olağanüstü kanun yollarına başvurabilir.

Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.

Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir.

Derhâl beraat kararı verilebilecek hallerde durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez. Adlî yargı dışındaki bir yargı mercisine yönelik görevsizlik kararı kanun yolu bakımından hüküm sayılır.

Mahkemece karar ve hükümler oybirliği veya oyçokluğuyla verilir. Karşı oya tutanakta yer verilir; gerekçesi de tutanakta gösterilir. Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.

Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez.

Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır. Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir. Bahsedilen bu yazılı bildirimler, varsa ceza mahkemesi avukatı olan müdafisine yapılır. Müdafi sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır.

Suç ve bunun karşılığı olan cezanın ancak kanun ile belirlenmesidir. Bu temel ilke, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 2. maddesinin 1. fıkrasında yer almaktadır: “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz.” Bu da suç tanımının belirgin ve açık biçimde kanunla düzenlenmesini gerektirir. Belirsiz ve muğlak ifadelerle suç tanımlanamaz.

​Kanunilik ilkesinin gerektirdiği bir başka şart da, aleyhe olan kanunun geçmişe yürüyemeyeceğidir. Yani, işlendiği sırada suç olmayan bir fiilden dolayı, sonradan fiilin suç olarak düzenlenmesi nedeniyle kimse cezalandırılamaz.

Gene kanunilik ilkesinin getirdiği bir başka koşul da failin aleyhine kıyas yasağıdır. Hukuk biliminde kıyas, kanunda boşluk bulunması halinde bu boşluğun en benzer hukuk kuralı bulunarak doldurulmasını ifade eder. Ceza hukukunda kıyas, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2. maddesinin 3. fıkrasında “Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz.” şeklinde belirtildiği üzere uygulanamaz.

Manisa Ceza Avukatı Kime Nedir?

Manisa Ceza Avukatı, gerek kişi özgürlüğü bakımından gerekse mağdur haklarını koruma bakımından toplumun en temel sorunlarıyla uğraşır ve soruşturma veya kovuşturma aşamasında suç şüphesi altında bulunan veya suçun mağduru olan kimselere hukuki destek sağlar. Türkiye’de avukatların ceza hukuku alanında uzmanlaşma zorunluluğu yoktur. Ancak toplumda ceza hukuku alanında çalışan avukatlara ceza avukatı veya ağır ceza avukatı denmektedir.

Ceza avukatı olarak bahsedilen avukatlar, ceza hukuku alanında kendilerini geliştiren avukatlardır. Manisa ceza avukatı kimdir sorusuna verebilecek cevap ise, kendisini ceza alanında geliştirmiş ve size bu konuda karşılıklı güven verebilen avukat olacaktır. Bu kapsamda, Şahin Hukuk Bürosu ceza avukatları, ceza yargılaması aşamasındaki müvekkillerine adil yargılanma hakkı kapsamında en etkili ve başarılı sonucu almak üzere hukuki destek sağlamaktadır.

Ceza Soruşturmasında Avukatın Önemi Nedir? Avukat Tutmak Gerekir Mi?

Ceza soruşturmasında avukatın önemi, kişinin etkili savunmasının yapılmasında önem taşıyacaktır. Bir kişinin kendi ceza davasını etkili bir şekilde yürütmesi ve kendisini yeterli ölçü de savunabilmesi çok güçtür. Sanık veya şüpheliler en etkili savunma için bir avukat yardımından faydalanmalıdırlar. Hakkınızda bir ceza davası açıldıysa söz konusu şey sizin özgürlüğünüzdür.

İnsanlar artık her şeyi internet üzerinden bulmaya ve yapmaya çalışsa da riske attığınız şey özgürlüğünüz olacaktır. Ancak bir ceza avukatı size en etkili savunmayı yapabilecektir. Örneğin, ceza davalarında etkin pişmanlık veya zararın giderilmesi hükümlerinin uygulanması sonucunda olası mahkumiyet süreniz azalabilir veya kalkabilir. Ancak kişiler haklarını tam olarak bilmediğinden etkin bir savunma gerçekleştirememekte ve bazen haksız cezalar alabilmektedir.

Ceza hukuku hakkında her şey internette veya kitaplarda yazmamaktadır. Avukatlar güncel bilgileri, güncel Yargıtay kararlarını ve değişen hukuki mevzuatları takip etmekte ve buna çok zaman harcamaktadır. Ancak profesyonel bir ceza avukatından hukuki destek almamanız, haklarınızı bilmemenize ve sonucunda özgürlüğünüzü riske atmanıza neden olabilecektir.

Ceza Davalarında Avukat Tutmak Zorunlu Mudur?

Ceza davalarında avukatla temsil edilmek sadece suçun işlenmiş olması halinde cezası 5 yıldan fazla olacak sanıklar ve 18 yaşından küçük kimseler için zorunlu olarak öngörülmüştür. Bu durumda devlet tarafından sistemden kişilere zorunlu müdafi atanır. Bu istisnalar dışında Türk hukukunda avukat ile temsil zorunlu değildir. Ancak hukuk sisteminin karmaşıklığı ve bu sistemde uzmanlaşmış kimselerden hukuki yardım almak hakların korunmasını isteyen kimselerin daha yararına olmaktadır. Ceza avukatı da kişinin hürriyetinin kısıtlanma ihtimalinin olması ya da suç teşkil eden fiilin mağduru kişinin haklarının en üst seviyede korunması için bu konuda uzmanlaşmış kimselerdir. Hukuk sistemimizde kabul edilmiş olan savunma hakkının kutsallığı ilkesinin önemi her hukuk alanında kendini belli etse de en çok ceza davalarında karşımıza çıkmaktadır.

Manisa Ceza Avukatı Nasıl Bulunur?

Bu konuyu okuduğunuza göre muhtemelen Manisa ceza avukatı arıyorsunuzdur. Eğer düşündüğümüz gibi Ceza avukatı arıyorum Manisa’da diyorsanız, dikkat etmenizi önereceğimiz bazı hususlar vardır. İlk yapmanız gereken, etrafınızda varsa sizinle aynı sorunu yaşamış kişiler ile görüşerek onların deneyimlerinden yararlanmak olabilir. Elbette bu durum sizin için yeterli olmayabilir. Peki, karar verirken nelere dikkat edilmelidir;

Hukuki destek almak istediğiniz avukatın alanında yeterli bilgi sahibi olduğundan emin olmalısınız. Bu hususta avukatın varsa web sitesi ve yazılarından yararlanabilirsiniz.

Günümüzde her şey hakkında Google’dan bilgi almak mümkündür. Çalışmaya düşündüğünüz avukatın ismini Google’da aratarak, daha önceki müvekkillerinin yorumlarını okuyabilirsiniz. Şahin Hukuk Bürosu hakkında yazılan yorumları görmek için tıklayabilirsiniz.

Ceza avukatı sizi ceza yargılaması aşamaları hakkında şeffaf bir şekilde bilgilendirmelidir. Size “yüzde yüz kazanırız” “adamı ipten alırız” gibi söylemlerde bulunanlara güvenmeyiniz. Bu kişiler umut tacirliği yapmaktadır. Elbette avukat bir öngörüde bulunabilir ancak kesin bilgi veremeyecektir. Duymak istediğiniz şeyleri daha detay almadan söyleyen kişilerden uzak durmanızı öneririz.
Öte yandan, internet üzerinden yapılan sorgulamalarda avukatların kendilerini Türkiye’nin   ceza avukatı, ünlülerin ceza avukatı, mafya avukatı gibi tanımladıkları görülmektedir. Bunlar tamamen aldatma içeren tanımlamalardır. Bu söylemlere kanmamanızı öneririz.

Manisa Ceza Avukatı Nasıl Bulunur?

Manisa ceza avukatı, size güven veren ve karşılıklı anlayış içerisinde çalışabileceğiniz, dosyanıza sahip çıkan avukat olacaktır. Suç şüphesi altında bulunan kişi kendisini savunması için   ceza avukatı bulma arayışı içine girmektedir. Herkes hakkını savunmak ve mağdur olmamak için   avukatı aramaktadır. Bunu bilen bazı avukatlar bu durumu manipüle ederek kendisi için internette veya sosyal medyada   ceza avukatı gibi tanımlar kullanmakta veya reklam vermektedir. Gerçekte   bir avukatın bu tarz paylaşımlara ihtiyaç duymayacağı açıktır. Ve ayrıca avukatların reklam vermesi de Avukatlık Kanunu uyarınca yasaktır.

Manisa Ceza Avukatı Hangi Davalara Bakar?

Manisa Ceza avukatlarının baktığı davalar, Türk Ceza Kanununda ve özel kanunlarda suç olarak düzenlenen fiillerin işlenmesi sonucu açılan davalardır. Ceza davalarında, mağdur – müşteki – suçtan zarar gören – katılan vekili ve sanığın hukuki yararını koruyan müdafi vardır. Ceza davalarında hukuk davalarından farklı olarak iddia makamında Cumhuriyet Savcısı bulunmaktadır. Hukuk davalarında ise istisnalar dışında Cumhuriyet Savcısı görev yapmamaktadır.

Ceza mahkemeleri; asliye ceza mahkemesi, sulh ceza mahkemesi, ağır ceza mahkemesi, çocuk mahkemesi, çocuk ağır ceza mahkemesi ve fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleri olarak ayrılmaktadır. Davanın hangi mahkemede görüleceği suçun niteliği, işleniş biçimi ve suçu işleyen kişinin yaşı ya da kaynağı olduğu kanuna göre belirlenmektedir.

Manisa Ağır Ceza Mahkemesi’nde Görülen Davalar Nelerdir?

Ağır Ceza Mahkemesinde bakılacak suçlar ise şu şekildedir:

+ Kasten öldürme suçu,
+ Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
+ Nitelikli dolandırıcılık
+ Hileli iflas suçları
+ Yağma
+ İrtikap
+ Resmi belgede sahtecilik
+ Devletin birliğini ve ülke bütününü bozmak
+ Düşmanla işbirliği yapmak
+ Devlete karşı savaşa tahrik
+ Temel milli yararlara karşı faaliyette bulunmak için yarar sağlama
+ Yabancı devlet aleyhine asker toplamak
+ Askeri tesisleri tahrip ve düşman askeri hareketleri yararına anlaşma
+ Düşman devlete maddi ve mali yardım
+ Anayasayı ihlal
+ Cumhurbaşkanına suikast ve fiili saldırı
+ Yasama organına karşı suç
+ Hükümete karşı suç ve TC hükümetine karşı silahlı isyan
+ Silahlı örgüt
+ Silah sağlama
+ Suç için anlaşma
+ Askeri komutanlıkların gaspı
+ Yabancı hizmetine asker yazma, yazılma
+ Savaş zamanında emirlere uymama
+ Savaş zamanında yükümlülüklere aykırılık
+ Savaşta yalan haber yayma
+ Devletin güvenliğine ilişkin belgelere yönelik suçlar
+ Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme
+ Siyasal veya askeri casusluk
+ Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklama
+ Gizli kalması gereken bilgileri açıklama
+ Uluslararası casusluk
+ Devlet sırlarından yararlanma, devlet hizmetlerinde sadakatsizlik
+ Yasaklanan bilgileri temin
+ Yasaklanan bilgilerin casusluk maksadı ile temini
+ Yasaklanan bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadı ile açıklama
+ Taksir sonucu casusluk fiillerinin işlenmesi
+ Devlet güvenliği ile ilgili belgeleri elinde bulundurma suçları
+ Ağırlaştırılmış müebbet, müebbet hapis ve 10 yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlardır.

Manisa Asliye Ceza Mahkemesi’nde Görülen Davalar Nelerdir?

Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davalar, ceza hukuku alanındaki diğer kanunlarda özel olarak yetkilendirilmiş bir mahkeme olmayan tüm davalardır. Asliye Ceza Mahkemesi genel görevli mahkemedir. Kanunlarda tanımlanmış suç hakkında davaya bakacak mahkeme belirtilmediyse görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Asliye Ceza Mahkemeleri 10 yıl veya daha az hapis cezası gerektiren dava ve işlere bakmakla görevlidir.

Bu suçlardan bazıları şunlardır:

+ Kasten adam yaralama suçu,
+ Taksirle adam yaralama suçu,
+ Cinsel taciz suçu,
+ Cinsel saldırı suçu (TCK md.102/1),
+ Reşit olmayanla cinsel ilişki suçu,
+ Tehdit suçu,
+ Şantaj suçu,
+ Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu,
+ Hırsızlık suçu
+ Mala zarar verme suçu,
+ Güveni kötüye kullanma suçu,
+ Hakaret suçu
+ Özel hayatın gizliliğini ihlal suçu
+ Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu,
+ Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu,
+ Çevrenin kasten ve taksirle kirletilmesi suçu,
+ Gürültüye neden olma suçu,
+ Uyuşturucu madde kullanma veya bulundurma suçu,
+ Parada sahtecilik suçu
+ Mühür bozma suçu,
+ Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu,
+ Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçu,
+ Özel belgede sahtecilik suçu,
+ Suç üstlenme suçu,
+ Suç uydurma suçu,
+ Suçluyu kayırma suçu,
+ Yalan tanıklık suçu,
+ Yalan yere yemin suçu,
+ Cumhurbaşkanına hakaret suçu vb.

Sulh Ceza Hakimliği Tarafından Verilen Kararlar Nelerdir?

Sulh Ceza Hakimliği soruşturma evresinde hakim tarafından alınacak tüm kararları almaya yetkilidir. Sulh Ceza Hakimliğinin verebileceği kararlar ise şu şekildedir:

+ Gözlem altına alma kararı
+ Soruşturma aşamasında iç beden muayenesi ve vücuttan doku alma kararı
+ Soruşturma aşamasında moleküler inceleme kararı
+ Soruşturma aşamasında el koyma kararı
+ Soruşturma aşamasında yakalama kararına itiraz
+ Soruşturma aşamasında gözaltına alma kararına
+ Soruşturma aşamasında tutuklama kararı ve tutuklamaya itirazın incelenmesi
+ Soruşturma aşamasında adli arama kararı
+ Adli kontrol kararı
+ Soruşturma dosyası ile ilgili yayın yasağı kararı

Diğer kanunlarda Sulh Ceza Hakiminin görevlendirildiği konularda da yine karar almak zorundadır.

Manisa Ceza Avukatı Ücretleri Ne Kadardır?

Avukatların, Türkiye Barolar Birliği’nin her yıl yayınladığı avukatlık asgari ücret tarifesinin altında ücret almaları yasaktır ve avukatın alacağı ücretin üst limiti bulunmamaktadır. Ceza davalarında Manisa İli için 2024 yılına ilişkin tavsiye niteliğindeki avukatlık ücret tarifesi aşağıdaki gibidir:

Manisa Ceza Avukatı – Ağır Ceza Avukatı Manisa

Manisa Ceza Avukatı, Manisa ilçelerinde yaşanılan olaylar sonucunda hakkında ceza soruşturması başlamış veya hakkında ceza davası açılmış kişilere müdafilik desteği sağlayan avukattır. Manisa ceza avukatı olarak verdiğimiz hizmetler aşağıdaki gibidir;

Manisa Kapalı Cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin ziyaretlerinin yapılması,
+ Şikayet dilekçesi hazırlama,
+ Şüphelinin kolluk ve Savcılıkta alınacak ifadeleri sırasında yanında bulunma,
+ Ağır Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi ve müşteki vekilliği görevi,
+ Asliye Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi ve müşteki vekilliği görevi,
+ Sulh Ceza Mahkemelerinde sanık müdafi ve müşteki vekilliği görevi,
+ Savcılıklarca verilen takipsizlik kararlarına itiraz edilmesi
+ Tutuklama ve koruma kararlarına itiraz edilmesi
+ Temyiz ve İstinaf dilekçeleri hazırlama hizmetlerimiz mevcuttur.

Manisa Ceza Avukatı

Manisa Ceza Avukatı, Manisa Adliyesi’nin Ağır Ceza Mahkemeleri, Asliye Ceza Mahkemeleri ve Sulh Ceza Mahkemelerinde görülen soruşturma veya kovuşturma aşamalarında şüpheli veya sanık olan kişiye hukuki destek sağlayan avukattır. Biz de Şahin Hukuk Bürosu ceza avukatları, ceza alanında uzmanlaşmış olup ceza alanında deneyimlidirler.