Boşanma; evlilik birliğinin, eşler hayattayken kanunda sayılan nedenlerle hakim kararı ile hukuken sona
ermesini ifade eder. Boşanma davasını açan taraf boşanmaya veya ayrılığa karar verilmesini
mahkemeden talep edebilir. Boşanma talebine ilişkin yazılı bir dilekçe ile aile mahkemesine başvurulur,
dava için gerekli harç ve avansların yatırılması ile boşanma davası açılmış olur. Boşanmanın taraflar ve
çocuklar için doğuracağı hüküm ve sonuçlar açısından dava dilekçesinin içeriği oldukça önemlidir.
Boşanma talebini içeren dilekçe taraflarca hazırlanabileceği gibi avukat desteği ile de hazırlanabilir.
Belirtmek gerekir ki boşanma davası neticesinde hakim boşanma, ayrılık ve nafaka, evlilik birliğinden
kaynaklanan mal rejiminin tasfiyesi ve sair hususlara ilişkin tarafların talebine binaen karar verir. Bu
kapsamda hak kayıplarının önüne geçebilmek adına boşanma sürecinde avukat desteği önem arz
etmektedir. Hakimin boşanmaya karar verebilmesi için boşanma sebebinin talepte bulunan tarafça ispatı
gerekmektedir. Boşanma davasının tabi olduğu özel yargılama usulüne göre mahkeme, yalnızca
taraflarca getirilen deliller ışığında davayı görmekte olup kendiliğinden delil araştırması yapmaz. Kaldı
ki boşanma davasının dayandığı olguların varlığı ispatlanmadıkça hakim boşanmaya karar
veremeyecektir. Dava dilekçesinin hem davaya konu olgular hem de talepler açısından açık ve anlaşılır
olması oldukça önemlidir. Bu kapsamda tarafların anlaşmalı boşanmaya karar verdikleri durumda avukat
tarafından hazırlanan anlaşmalı boşanma protokolünün, çekişmeli boşanma halinde ise davaya konu
olguları ispatlar delillerin dava dilekçesine eklenmesi gerekmektedir. Dava dilekçesinin aile
mahkemesine sunulmasının ardından mahkemece bir tensip zaptı hazırlanarak dava taraflara tebliğ edilir
ve boşanma süreci böylelikle başlamış olur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir